NASIL YEDİK

Dini İmanı Para Olanların Hikayesi...(Aşağıdaki hikayenin ne kadar GERÇEK olduğunu SEN çok iyi biliyorsun..) "Bizim ne dinle ne de imanla işimiz olur...Ama "kendi imparatorluğumuzu" kurmak ve gerçekle ilgisi olmayan "sahte din" anlayışımızı yaymak için ÇOĞUNLUĞA ihtiyacımız var...Gerçek fikirlerimizi uluorta anlatsa idik şimdiki yandaşlarımızın üçte birini bile alamazdık.Birde bu GERÇEK NİYETİMİZ yüzünden davalar açılır hatta hapise girerdik..LAİK ve ATATÜRKÇÜ bir ülkede sahte ÇOĞUNLUK yaratmanın oldukça zor olacağını tahmin ediyorduk...Ama yanıldık!...İğrenç fikirlerimiz ile bir yerlere ulaşamayacağımız çok açıktı..O zaman EN KOLAY ve EN ADİ yolu seçmek bize en uygun olandı...Ve bu amaçla İSLAM DİNİNİ istismar etmeye başladık...1920 li yıllarda ; büyüklerimiz,dedelerimiz,babalarımız;koca bir millet KURTULUŞ MÜCADELESİ verirken DİN ELDEN GİDİYOR! diyerek ortalığı karıştırmaya,isyan çıkarmaya ve ÜLKEYİ BÖLMEYE kalkıştı...Millet yedi düvelle uğraşırken bizimle uğraşmaz ve BAŞARILI oluruz dedik..Ama yine yanıldık...Hem bizi alt ettiler hem de yedi düveli...Şimdi olduğu gibi o zamanda İngiltere,Fransa,ABD gibi ortaklarımız bize yardımcı oldu ama bir avuç millet HEPİMİZİ YENDİ...Çok ağır bir yenilgi almıştık...Ama asla yılmadık...durmak yoktu bu uğurda ve yola devam etmeliydik...ÇÜNKÜ BİZİM BEYNİMİZ YIKANMIŞTI...Özgür irademiz ya da hür vicdanımız yoktu..Şimdi çocuklarımızı da öyle yetiştiriyoruz..Daha 3-4 yaşlarında beyinlerini kirletmeye başlıyoruz...20 li yaşlarına geldiklerinde artık ROBOT gibi ne istersek onu yapıyorlar...En kolay yol bu ve biz kolayı severiz...İyi bir hazırlık dönemi geçirdik..1938 yılına kadar pek bir şey yapamadık...O büyük adam bizim iğrenç niyetimizi biliyor ve bize hareket alanı vermiyordu...1938 den sonra HIZLA ve ŞEVKLE çalışmaya başladık...En temel ihtiyacımız insanları SATIN ALM-AK ve AK-LINI ÇELMEK için maddi kaynak bulmaktı..İlk zamanlarda GERÇEK İSLAM dinini benimsemiş gibi yaptık ve DİNİ BÜTÜN zenginlerden aldığımız paralar ile yandaş toplamaya çalıştık ama taşıma su ile değirmeni döndüremedik...Gerçek Müslümanlar uyandı ve muslukları kesti..Ama durmazdık ve yola devam etmeliydik! Bu arada para işleri ile uğraşırken bir yandan da SİYASETE bizden olanları itina ile yerleştirmeye başladık...Öyle ki bir tanesi gerçek niyetimizi ağzından kaçırdı ve "halk isterse şeriat bile gelir" dedi...Yuh be kardeşim...Gizli gizli yaptığımız toplantılardaki şeyler öyle uluorta söylenmez...Bak BAŞINA neler geldi!..İslam dinine göre içinde PARA toplanan yerde yapılan İBADET kabul olmaz (Hz Muhammed bile bir gün camii önünde YARDIM toplandığını görünce o camiide namaz kılmaktan vazgeçmiş...Aynı tepkiyi daha sonraki yıllarda islam büyükleride vermiş)..Bunu bildiğimiz halde en büyük maddi kaynağımızı bulmuştuk: CAMİİLER....İşin komik yanı DEVLET tarafından suyu,elektiriği,imam maaşları düzenli ödenen CAMİİLER de toplanan paraların nereye gittiğini hala anlayamadı saflar! Cennette gidersiniz falan dedik inandılar..ekmek parasını,yol parasını artık cebinde ne varsa verdiler...Eh öyle bir tezgah kurduk ki kaçışı yok...Şimdi adam arkadaşları ile geliyor..Sağında iş arkadaşı solunda mahalleli dostu..Belki cebinde son parası var..Ama tam camii çıkışına koyduğumuz YARDIM SANDIĞINDAN kaçış yok...Arkadaşı 10 lira,20 lira yardım yapan adam MAHÇUP olmamak ya da DİNSİZ damgası yememek için cebinde ne varsa sandığa atar...eh dedik ya tezgahı çok iyi kurduk...Bizim sırtımız yere gelmez arkadaş...Bir ara laikçiler hani bunun MAKBUZU falan dedi...Birilerini uyandıracaklarını sandılar...Bizde her yol var oğlum...Gittik bizim matbaalardan birine bas kardeşim MAKBUZU dedik...Al sana makbuz...100 tane 1000 tane...ondan kolay ne var...Elektiriği,suyu ve maaşları DEVLET tarafından ödenen CAMİİLERDE toplanan paraların "BİZE" geldiğini hala anlayamıyorlar...Bazen büyük şehirlerde öyle büyük paralar toplanıyor ki...Hele bayramlarda...Para resmen yağıyor...Böyle durumlarda "ZEVKTEN SANDIK BAŞINDA ORGAZM" olan arkadaşlarımız çok...Bu kadar kendinizi belli etmeyin dedik ama anlatamadık...Koca ülkede resmi ve gayri resmi olmak üzere 95 bin civarı (ihtiyaç fazlası olduğu halde her yılda 3-4 bin tane daha yapılıyor) CAMİİ var ve hesap makinesi ile çarpıp bölün bakalım BİZ ne kadar para GÖTÜRDÜK?...Sizi ne güzelde uyutuyoruz ama...Düşün bir kere; 300-500 kişilik camiiler yapılıyor...Cuma ve bayram namazları dışında hergün 10-15 yaşlının gittiği camiiler için TRİLYONLAR toplanıyor ve siz çıkıpta bu paralar nereye gidiyor diye sormuyorsunuz? ALLAHA şükür işleri büyüttük..Holdingler,market zincirleri,oteller,gazeteler,dergiler kurduk ve kuracağız! İşimiz çok zor biliyor musun? o kadar çok para geliyor ki saymak bir dert,saklamak bir dert,AK-lamak bir dert...Ama sen UYUDUKÇA bizim sırtımız yere gelmez...90 lı yıllarda öyle tatlı para yaptık ki sorma gitsin...Bosna savaşı en çok bize yaradı..Ölülerin,yaralı kadınların ve çocukların gözyaşlarından TRİLYONLAR götürdük...KAYIP falan dediler TRİLYONLAR için...Ya işte gözünüzün önünde şirketler,gazeteler...Sen bulamazsan KAYIP dersin işte böyle...İşbirlikçi hocamız ve öğrencisi ceza alır diye korktuk ama nerede o adalet...Hocamızı bile affettirdik...Var mı bize yan bakan? Ne güzel günlerdi o günler...ALMANYAYA giderdik...hergün bir yerde tezgah açardık...Camii,mescit,spor salonu,stadyum...Bir iki büyüğümüz konuşma yapar,bir iki acıklı film izletir sonra da arapça bir iki dua ve gözyaşı..Ondan sonra gelsin paralar...Hiç unutmam bir kere öyle bir olay yaşadık ki o günden sonra daha da umutlandık! Yine bir spor salonunda faaliyet başladı...Herkes salya sümük olduğu zaman YARDIM TOPLAMA zamanı ALLAH RIZASI için diye açtık sandıkları...Binlerce kadın,erkek,çocuk bosna için neleri varsa veriyor...Bilezik,okul harçlığı hatta saatler...Resmen para ve altın yağıyor...Hem veriyorlar hem de ağlıyorlar...Sandıkların önü kuyruk olmuş..Bir ara gözüm arkadaki masa üzerinde duran ve yediğimiz meyvelerden sonra boş olması gereken derin meyve tabağına ilişti...Ağzına kadar para dolmuştu...Masa üzerine bıraktığımız ve başında kimse olmayan derin meyve tabağı bile tek başına dolduysa bize karada ölüm yoktu artık...Bosna olayından sonra biraz pis kokular çıkınca yeni bir tezgah kuralım dedik...Ve deniz fenerinde kimse var mı yok mu diye sorduk? Baktık kimse yok bizde işe hemen giriştik! Öyle çok istismar edilecek şey vardı ki biz bile şaşırdık..Hangi birini seçelim karar veremedik...Bizde hepsini sıraya koyduk...Şehitleri,gazileri istismar ettik...Herkesin ağzına bal çaldık...2 saatlik programlarda 2-3 aileye yaptığımız yardımları DAVULLA ZURNA ile duyurduk..Yardım ettiğimiz insanları TV ekranlarında birer birer teşhir ettik...rencide ettik...ama böyle yapınca daha etkili oluyor biz ne yapalım...TV de ağlayan çocuk ve annelerin gözyaşı arttıkça SMS ler arttı...bağışlar arttı...her gece BİNLERCE kişilik yardım toplandı ama biz 2-3 kişiye yardım ettik sadece...Gerisi malum yere! Bu arada başka yerlerden alınan vergiler bizlerden alınmayınca iyice palazlandık...Camii önlerinde topladığımız paralar ile kurduğumuz televizyonlarda acıklı müzikler ve yumuşak sesli spikerler ile iyice gaz verdik size...Sizde gazı aldınız! Boy boy tırları,depoları ve bir şey yapıyormuş gibi ordan oraya koşturan müritleri gördükçe sizde bizi bir şey yapıyor mu sandınız? Safsınız işte SAF! Yardıma gittiğimz evlerin çoğunda türbanlıları ne güzel kullandık ama..duyduk ki yardım yapılacak umudu ile türbana bürünen çok olmuş...ooh ne güzel..bir taşla iki kuş...Gelen paralar o kadar çok ki ne yapsak bilemedik...Bir iki haber kanalı ve radyo daha kurduk...Yüzlerce internet sitesi açtık...Binlerce internet siteside bizim linklerimizi yayınladı kendi sitelerinde...Para kaynakları iyice arttı ve yayıldı...Bu arada işe uyanan laikçiler oldu tabii...adamlar hiç uyumuyor ki...ama nafile,yandaş medyamızı boşuna kurmadık biz...Tekerimize çomak sokan laikçilere hergün çamur attık bu televizyon,radyo ve gazetelerden...ve buna hiç durmadan devam ediyoruz...Öyle zevkli ki anlatamam...Şimdi biz ortaya bir çamur atıyoruz...adamlar bunu temizlemek için resmen çırpınıyor...ama kendilerini temizleyecek televizyon ve gazete bulamıyorlar...çünkü hepsi birer el değiştirdi ya da değiştirecek..az kaldı az...yakında ne sesleri çıkacak ne de solukları...çünkü adamlar NAMUSLU ve AHLAKLI....bu kafa ile parada bulamaz bunlar...toplantı yapıyorlar kendi paraları ile...miting yapıyorlar kendi paraları...ne bulgur dağıtırlar ne de beyaz eşya...paraları yok çünkü...eh böyle oluncada bizim gibi ONBİNLERİ toplayamıyorlar... 2007 nin nisan ayında bunlar ÇOK BÜYÜK bir miting yaptı..laf aramızda ödümüz koptu ama sonunu getiremediler...bazı kadınlar Ankaraya gelmek için yol parası bulamamış ve bileziğini,yüzüğünü satmış...Bunlar bu kadar saf işte...At bir camiiye yardım sandığı 1 saatte yüz kişiyi Ankaraya taşı! Ama yook..Namus ahlak diye diye %10 larda %20 lerde gezerler böyle işte...Aldık elimize FENERİ nereye tutsak para geldi..Tavşan misali AK-tı para...Hani tavşanın gözlerine FENER tutarsında öyle hareketsiz kalırya...işte o misal...FENERİ tuttuk dini bütünlerin gözüne onlar öyle kalakalmışken götürdükte götürdük...FENER PARASINI NASIL YEDİK? onuda anlatalım...gerçi siz iyice uyandınız ve öğrendiniz ama atı alan üsküdarı geçti...bu gidişle üsküdarı bir iki defa daha turlarız biz...FENER parasının %1 ile beş on aileye yardım ettik...Biraz fazla dağıttık ama olsun o kadar...geriye kalan %99 ile neler yaptık neler; önce birer tane villa aldık...havuzlu mavuzlu...şöyle boğaza karşı...sonra birer tane BMW ,Mersedes...Eşlerimize koca koca yüzükler,kolyeler aldık...50-60 milyarlık...fiyatı 3-4 milyarlık çantalar aldık...başlarına 300-400 milyonluk Türbanlar geçirtip göz boyadık...Tesettür oteller dediğimiz yerlerde havyarlarla kahvaltı yaptık,ıstakozlarla öğle yemeğini geçiştirdik...sizce şampanya,şarap içtik mi içmedik mi? onuda tahmin et bakalım...Birilerine RÜŞVET verdik mi onuda tahmin edersin sanırım...Daha neler yaptık neler...Binlerce reklam panosu satın aldık ya da kiraladık.Afişler bastırdık..Kendi siyasi AK-törlerimizin reklamını durmadan yaptık ve yapacağız...paranız varsa sizde yapın..tabii boş pano bulabilirseniz...Milyonlarca kumanya,top,bebek,şemsiye,damacana su,tost,KARANFİL dağıttık meydanlarda...Eh böyle oluncada bizim mitingler kalabalık oluyor...MİLLİ İRADE! ayağı senin anlayacağın...Yüzlerce danışman tuttuk bizim PATRONU konuşturmak için...onların yazıp verdiğini okusa iyi,arada kendi konuşmaya kalkıyor o zamanda toplantıyı terk edip bizi dünyaya rezil ediyor ya da KAPATMANIN eşiğine getiriyor! Onlarca otobüs,araba aldık...Bürolar açtık...büyük boy ekranlar satın aldık..Meydanlarda göz boyamak için TRİLYONLAR döktük...dökeceğiz...Bedava gazete alıp metro girişlerinde dağıttık...üzerinde fiyat etiketi olan gazetelerimiz satılsa iyi olurdu ama alan yok okuyan yok...bizde sabahın köründe sokaklara balya balya bıraktık...en çok satanız sözde ama gelin bize sorun...Tüm bunları gözünüzün içine baka baka yaptık...En sonunda siz değil ama Allahın GAVURU uyandı ve bizi araştırmaya başladı...Bir iki kurban verdik ama olsun...Biz onlarada hapiste bakarız...Ailesine bakarız...Zaten yola koyulmadan önce öyle bir sistem bulduk ki SUÇLULAR bile MUTLU!...Şöyle ki bu yaptığımız ahlaksızlığı İSLAMİYETİ korumak için güçlü bir altyapı (siyasi,ekonomik ve medya) kurmak için yapıyoruz fikrini ALT BEYİNLERE verdik...Beyin yıkarken böyle yıkadık...Ve sonuçta sistemi öyle bir yerleştirdik ki biz HER ZAMAN sütten çıkmış AK kaşık olacağız..her koşulda ve şartta...(tabii bize destek verenler olduğu sürece) Bize destek verenlerin gözünde artık şu olgu oluştu; çalıyorlar ALLAH İÇİN...yolsuzluk yapıyorlar ALLAH İÇİN...Yalan söylüyorlar ALLAH İÇİN.."birilerine" çamur atıp,lekeliyorlar ALLAH İÇİN...Sorarım size bizim sırtımız yere gelir mi?...Bir ara bizim para akışı durmaya başladı..hatta kurban bayramı hiç bereketli geçmedi...Ama imdadımıza GAZZE yetişti..Bebekler ağladıkça biz kazandık...Analar ağıt yaktıkça bizim villalar çoğaldı...Yine götürdük parayı...Bizler,oğullarımız,kızlarımız para ve imkan içinde yüzecek artık...Yeni yeni şirketler kuracaklar...Yakalanmak mı? Kaç satırdır yazıyorum hala anlamadın mı? Bizim PATRONLAR ile bir bağlantı ASLA kuramazsınız...Tahmin ediyorsunuz ama ASLA ispat edemezsiniz...Bu yüzden iyice sinir bile olacaksınız bize ama dedim ya biz sistemi çok iyi kurduk...Pastadan en büyük payı alacak PATRONLAR üzerine kayıtlı hiç bir mal ya da para bulamazsınız...2. ya da 3. kişiler bunu üzerine alır...Kağıt üzerinde onlar TRİLYONERDİR ama asıl sahip PATRONLARDIR...Bunlar yakalandı diyelim...Asla olayı itiraf etmez...asla isyan etmez...Susar ve kabullenir...Hapiste 10 yıl yatacaksa yatar..Çünkü biz böyle beyin yıkarız ve bu her alanda böyle...hapiste MUTLU bile olurlar..Çünkü yaptıkları her işi ALLAH İÇİN yaptıklarını sanırlar...Daha 3-4 yaşında iken yanlış fikirler ile beyinlerini yıkadığımız çocuklar işte böyle bize hizmet eder...Üzülmeye değmez her işte KURBANLAR olur...Sen sormadan söyleyeyim...GAZZE paraları ne oldu? kaç yüz TRİLYON oldu kim bilir? Filisitine mi gitti yoksa terör örgütü Hamasa mı? Bir fikrin var mı? Takip edebildin mi? Denetim var mı? YOK...Göreve geldiği gibi denetim yetkilerini kısıtlayan ya da yok eden kimler? Anladın mı şimdi bu güzel ve büyük para kazanma yolunu...vergi yok...soru soran yok...araştıran yok...GAVUR dan bir şeyler bekliyordun geldi o değil mi? Ne olacağını sanıyorsun? O kadar süre geçti..arkada iz ve delil bırakacak kadar aptal mı sandın bizi? Unutma bizler ahlaksız ve namussuz insanlarız...Onun için gel sen bize bulaşma...Çok konuşursan bir örgüte üye diye adın bile çıkar...değil mi ama...Onca kanalı,gazeteyi boşuna kurmadık...Bizi merak etme kurban bayramında 5-10 deve kestirir bir de hacca gideriz biz yine AK-lanırız...Bu kolay yolu bulmuşuz bırakırmıyız...Daha yıllarca sürdüreceğiz...Birileri uyanır birileri uyur...uyuyanlar bize her zaman katılır...Bu uğurda durmaya niyetimiz yok yolumuza devam...İşimiz istismar gücümüz uykucular!"...Hikayenin sonu...ŞİMDİLİK!


Yukarıda yazanların ne kadarı gerçek sen,ben ve O çok iyi biliyoruz...Acı olanda bu zaten..